Bel fıtığı, omurgadaki disklerin bozulması sonucu bel ve bacaklarda ağrı, uyuşma, kas güçsüzlüğü gibi belirtilere yol açan bir rahatsızlıktır. Bu durum, sinirlere baskı yaparak bacaklarda his kaybı, karıncalanma ve hareket zorluğuna neden olabilir. Bel fıtığının teşhisi, uzman bir hekim tarafından yapılan fiziksel muayene ve nörolojik testlerle başlar. Ayrıca, kesin tanı için röntgen, manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi ileri düzey görüntüleme yöntemleri kullanılır. Bu testler, fıtığın boyutunu ve sinir üzerindeki baskıyı belirlemeye yardımcı olur. Omurga sağlığınızı korumak ve bel fıtığına karşı bilinçlenmek için yazımızı okumaya devam edin!


Bel Fıtığı Teşhisi
Bel fıtığının teşhisi, genellikle hastanın şikayetleri ve klinik muayene ile başlar. Doktor, hastanın beldeki ağrı, bacaklardaki uyuşma veya karıncalanma gibi şikayetlerini dinler ve fiziksel muayene yaparak omurga üzerindeki basıncı değerlendirir. Bu aşamada, hastanın hareketleri ve sinir tepkileri test edilerek bel fıtığının belirtileri belirlenmeye çalışılır. Fiziksel muayenenin ardından, kesin teşhis için görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Röntgen, omurganın yapısal durumunu gözlemlemek için kullanılır ancak disklerin durumu hakkında net bilgi vermez. Manyetik rezonans görüntüleme (MR), bel fıtığının tanısında en yaygın kullanılan yöntemdir, çünkü MR, disklerin yırtılması ve sinir sıkışması gibi durumları ayrıntılı bir şekilde gösterir. Ayrıca, bilgisayarlı tomografi (BT) de bazı durumlarda faydalı olabilir, özellikle MR'ın yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir. Bunların dışında, sinir iletim testi ve elektromiyografi (EMG) gibi ek testler, sinirlerin ne kadar hasar gördüğünü belirlemek için kullanılabilir. Tüm bu adımlar, bel fıtığının kesin teşhisini koymak ve uygun tedavi planını oluşturmak için önemli bir süreçtir. Erken teşhis, tedavi sürecini hızlandırarak, ağrıların hafifletilmesi ve ileride oluşabilecek kalıcı hasarların önlenmesine yardımcı olur.